Aggks

16 Nisan 2013 Salı

Özlediğim Kadarsın


Yeni bir şarkı dinlerken bu satırlar ne kadar anlamlı olur bilemem.
"Ben seni çok sevdim" cümlesi vurgulanırken, ne kadar anlatabilirim sana kendimi?
Bilemem.
Hani bazen, durup dururken içinden iyi şeyler geçer ya umutların bir anda doruk noktasına ulaştığı anda, öyle bir şey. Umut edersin ama göremezsin. Dokunamazsın. Yaşayamazsın.
Öyle bir şey.
Mesela bazen öyle şeyler yazmak gelir ki içinden yazamazsın. Öylece bakarsın o boş satırlara.
Bazen yalnızlaşırsın.
Bağırmak istersin. Susarsın.
Tekrarlarsın geceleri sessizleştiğinde dünya. "Neden?" "Neden gitti?"
Bulamazsın.
"Oda seni düşünüyordur belki" diye avutursun kendini.
Bazen kızarsın kendine. "Nasıl bu kadar çok seversin? Unut artık." diye.
Anlatamazsın kalbine.
Her gün yaşarsın bu sessizliği.
Çıldırmak gelir içinden. 
Kaçarsın insanların olduğu bir geceye.
Masanda bir bira. Karşında mutlu arkadaşların.
Gülümsersin. "Ne kadar mutlular." diye.
Sonra bir şarkı çalar arkandan.
Yutkunursun. Aklına gelir gecenin sessizliğini bozan melodilerde.
Yine yalnızlaşırsın.
"N'oldu?" der arkadaşın. "Yok bir şey." diye geçiştirirsin.
Teselli ederler o gülümseyen insanlar. Diyemezsin "öyle değil işte" diye.
Kendimizden bile sakladığımız büyük sırlar varken. Anlatamazsın ne kadar çok sevdiğini.
"Belki" ile bir cümle kurarsın o anda. İşte "belki" kadere bırakmışızdır gülümsemelerimizi.
Oysa zannederdim ki seni ilk gördüğümde, " Gökyüzünün en güzel mavisiydi gülümsediğinde"
Anla işte. Özlediğim kadarsın sadece.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar.