Geçmiş. Ne kadar geçmiştedir? Yada bizler zaman ilerledikçe ne kadar değişebiliriz? Hayat dediğimiz bu büyük sahnede hangimiz değişmiyoruz? İnsanlar.. Ne kadar çabuk değişebiliyor böyle. "Güvenmek" kelimesi nasıl yok olabiliyor böyle.. Şüphe dediğimiz o esrarengiz kelimenin anlamını bir anda nasıl buluyor insan kendi içinde? Hiç hayat sahnesinde oynamak yerine seyirci koltuğundan izlemeyi denediniz mi yaşamları? veya farklı bir açıdan bakmayı? Şaşırırdınız." O kadar boş gülümsemeler ve boş yaşamlar varken, bizler nasıl bu dünyada yer alabiliyoruz" diye sorardınız kendinize. Şaşırıyorum.
Mesela bir gece kulübündesin.. Bir kadın ve bir erkek. Erkeğin düşüncelerinde bu gece kimi yatağa atabilirim. Kadının düşüncelerinde hangi zengin adamla tanışabilirim.
Mesela bir insanla tanışıyorsun. Ona geçmiş hakkında sorular soruyorsun. Çılgınca sevişmeleri olsa bile geçmişinde, "sadece bir insan ile bir kaç hafta çıktım" diye cevaplarla karşılaşıyorsun.
Mesela bir arkadaşın oluyor. Onu çok yakın zannediyorsun. Dertlerini anlatmakla başlıyorsun.. Yakınsın. Ama o arkandan vuruyor.
Mesela bir sevgilin oluyor. "Seni Seviyorum" diyor. O sırada başka bir adamın gözlerinde gülümsemeleri yaşıyor.
Evet şüphe etmek gibisi yok. İnsanı karanlığa itiyor bazen. Bazen yalnızlığa.. Olsun. Her şey sandığımız gibi olmuyor. Her zaman iyilerle karşılaşmıyoruz. Hayat her zaman şaşırtabiliyor. Hiç beklemediğin bir zamanda durup, daha evvel hiç fark etmediğin bir şeyi fark edebiliyorsun. Kendi gerçeğine uyanmak gibi bir şey bu. Her şey değişiyor. İnsanlar değişiyor demiştik. Onlar değiştikçe sende değişmeye başlıyorsun. Hayatın ipuçları bu açılmayan perdede saklı. Hadi hep beraber seyirci koltuğuna oturup, hayatın bize sunduğu yaşamları izleyelim..
Ve bizler paranoyak olarak yaşamaya devam edeceğiz.
Artık sözcüklere güvenmiyoruz.
Binlerce kelimeleri ustaca kullansanız bile,
Bizler sadece gözlerinizi dinleyeceğiz..
Hadi bir koltuk seç ve sende bu hayatın senaryosunu bizimle izle..