Saklamakta bir güç. Aşkın kendisi gibi. Bir an gelip patlamak istediğinde bile seni yalnız bırakmıyor. Kendi sırrın aşkı, özlemi hapse dönüştürüyor. Susuyorsun. Sadece gerçeklerden uzaklaşıp dalıyorsun o sessizlik denizinin ortasına. Bazen bu yüzden kaybediyorsun. Aşkı sakladığın için. Özlemi sakladığın için. Kim bilir belki de gülümsemeni sakladığın için.
Bazen konuşmak istiyor insan. O karşında dururken her şeyi anlatmak. Ama yapamıyorsun. "O mutlu. Benim mutsuzluğum için mutluluğunu bozmak ister mi hiç?" diyorsun. O sana gülümseyerek bir şeyler anlatırken, sen, gülümseyen bir maskenin altında sessizliğin ile boğuşuyorsun..
Bazen o kadar çok doluyor ki için. Bir bara gidiyorsun. Hiç tanımadığın bir insana anlatmaya başlıyorsun.
Bazen insanlarda olmuyor. Bazen karşında duran hafif dalgalı denizlere anlatıyorsun. Bazen gökyüzüne. Onun dışında herkese/her şeye.. O tekrar üzülmesin diye saklıyorsun içindeki aşkı. İşte öyle bir şey benim içimdeki. Zaten önemli olan bu değil ki. Ben güçlüyüm. Saklarım sırrımı. Önemli olan onu gülümserken görebilmek. Bu yüzden susuyorsun. Sessizlik böyle bir şey.
Bazen insanlarda olmuyor. Bazen karşında duran hafif dalgalı denizlere anlatıyorsun. Bazen gökyüzüne. Onun dışında herkese/her şeye.. O tekrar üzülmesin diye saklıyorsun içindeki aşkı. İşte öyle bir şey benim içimdeki. Zaten önemli olan bu değil ki. Ben güçlüyüm. Saklarım sırrımı. Önemli olan onu gülümserken görebilmek. Bu yüzden susuyorsun. Sessizlik böyle bir şey.
Bu gece ne kadarda sessiz değil mi? Keşke bu sessizliği bozabilsem..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar.